Değişen dünyada insanın hediyeden beklentisinin parasal değeri ile ölçüldüğü sanılır. Ancak insan hala aynı hissi oluşturan ve insanı gerçekte mutlu edecek şey gerçekte fiyatı değil hediyenin içersinde gizli olan manevi değerdir.Sembolik bir manası olmadığında, hediye almak da vermek de her insanımutlu
eder. Çünkü bu davranış insana sevdiğini ve sevildiğini hissettirir.
Fakat hediyenin kendisi her zaman o kadar anlamlı olmayabilir.
Kimileri paketi bile açmadan başka birine hediye etmek üzere
çekmeceye saklanır, bazıları ise bir gün kullanılmak umuduyla yıllar
yılı masanın üstünde bekler.Hediye aldığımızda gülmemiz veya suratımızda oluşan şaşkınlık aslında hiç düşünmeden gösterdiğimiz ve değiştiremediğimiz bir
tepkidir. Çünkü hediyeyi verenin bizden beklediği hediyeyi alınca mutlu olmamızdır.
Hediyenin anlamı sevdiklerimizi sevindirmek ve mutlu etmek için verilen eşya anlamına
gelir. Yani hediye vermemizde ki asıl amacımız karşımızdakini iyi
hissettirmek, özel olduğunu hatırlatmaktır. Dolayısıyla hediyenin maddi
değeriyle ölçüldüğü düşüncesi büyük bir yanılgıdır.Adet yerini bulsun değilse kaygımız, hediye verirken beklentimiz biraz
daha fazla sevilmektir aslında. Ama bir insanın diğerini ne kadar
sevdiği, verilen ya da söylenenlerle değil hissettirdiği duygu ile
ilgilidir.
Doğum gününde alınan son model akıllı telefon pahalı olduğu ve günümüzde
herşeyin değeri para ile ölçüldüğü için değerli bir hediyedir. Ama
bunun yerine yıllardır görüşülmemiş bir arkadaşın kapıda bir buket çiçek
ile görünmesi çok daha anlamlı bir doğum günü hediyesidir.