Son zamanlarda hile konusundaki araştırmalar pek de iyi sonuç vermiyordu. Eski girişimlerin çoğu, yalan söyleyen kişinin niyetini okumak amacıyla vücut diline yönelmişti: yüz kızarması, gergin bir gülüş, göz kaçırma gibi şeyler.Psikologlar bu konuya değinkdikçe, insan davranışının çok çeşitli olduğunu ve her konuda başvurulabilecek standart ipuçlarını tanımlamanın ne kadar zor olduğunu fark etti. Tanıdığınız insanların bir tikini gözlemleyip ne zaman yalan söyleyip söylemediğini anlayabilirsiniz.
Kapalı olmayan sorular sormak: Böylece yalan söyleyen kişinin ayrıntılara girmesini sağlayarak söylediği yalanlar zincirine sıkışması sağlanabilir.
Sürpriz şeyler katmak: Kafa karıştıracak türden beklenmedik sorular sorarak ya da bir olayı sondan başa doğru anlatmasını isteyerek yalan söyleyen kişinin çabası 'zihinsel yüklenme' yöntemiyle zorlanabilir.
Doğrulanabilir küçük şeyler aramak: Örneğin biri İstanbul Üniversitesi’ne gittiğini söylüyorsa, ona oraya nasıl yolculuk yaptığı sorulabilir. Cevapta çelişki bulunduğunda bu dile getirilmeyerek yalan söyleyen kişinin daha büyük bir özgüvenle yalanlarını daha fazla açık etmesi sağlanabilir.
Özgüven farklılığını gözlemek: Zor sorularla karşılaştıklarında potansiyel yalancıların nasıl taktik değiştirdiklerine bakılabilir. Konuşmanın gidişatını kendilerinin belirlediğini düşündüklerinde laf ebesi olan yalancılar kontrolü kaybettiklerini gördüklerinde daha ağzı sıkı davranabilirler.